top of page
Ara

neden kelimelerin yanlış söylenişi aslında doğru?

  • Yazarın fotoğrafı: Güneş Kuruözingen Aközüms
    Güneş Kuruözingen Aközüms
  • 22 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur

beklenmedik anlarda, örneğin su içerken kafamın içine düşüveren bazı sorular var:

nasıl oluyor da sözcükler aracılığı ile iletişim kurabiliyoruz?

su kelimesinin anlamlı olmasını nasıl açıklarız?

kullandığımız dil sayesinde nasıl oluyor da evren, yıldızlar, seçim süreci ve soğanın kilosundan söz edebiliyoruz?

suya neden "su" diyoruz?


bu genel sorular bana eserken, daha şiddetli bir başka soru aklımı çeldi:

yoksa sözcüklerimizde yapılan ısrarcı hatalar, anlamlı birer tercih olmasın?

ya yıllardır boşa şarj yerine şarz demiyorsak?

asgari yerine, askeri?

direkt yerine direk...


aklımızdan geçen düşüncelerin dünya ile ilişki kurmasını sözcükler sağlıyorsa, yapılan kelime hatalarındaki kararlılık bir şeye denk olabilir!

john locke bu meseleye dair bir şey söylüyor mu diye baktım.

eğer diyor, kafanın içindeki idea benimkiyle aynıysa, sözcüklere yüklediğimiz anlam da aynı olur. böylece biz essaslı bir iletişime geçebiliriz.

zaman içinde bu anlayışa karşı çıkan düşünürler olmuş, örneğin frege anlamın nesnel olduğunu masaya yumruklarını vura vura anlatmış. anlam demiş, uzun bir es vererek: "fiziksel dünyanın bir parçasıdır"


locke ayrıca diyor ki iletişimin ana amacı anlaşılmak. yani, türk dil kurumunun hayrına kullanmıyoruz sözcükleri. dinleyenin zihninde, konuşanın zihnindekiyle aynı ideyi uyandırmayan bir sözcük, hiç rt edilmeyen tweet burukluğu yaşar.

gece boyunca dansa kaldırılmayan bir kadının hüznüyle salınır kalır.


kelimenin doğru kullanımı "direkt" olmasına rağmen, eğitim seviyesi son derece linkedIn'a yakışır insanlar, cümle içinde "direk" demekte ısrarcıysa

belki de direktin aslında kafamızda direk gibi dosdoğru- dimdirek-dümdüz-dolaysız olarak biçimlenmesi ile ilgisi vardır.


örneğin "asgari" kelimesini pijamalarımız üstümüzdeyken "askeri ücret ne kadar" şeklinde kullanmaya yatkınız.

birinin "askeri değil asgari" diye uyarmasına karşılık gönül rahatlığıyla "neyse işte" deyivermemizin nedeni, sözcükleri dış dünyanın temsili olarak kullanmamızla ilgili olabilir.

ne de olsa türkiye askeri güç sıralamasının başlarında gelen, anadolunun her kıyı ve köşesinde askeri teçhizatla kendine bir desen oluşturmuş, askere dair her şeyin kutsal sayıldığı ve bu kutsalın yüklendiği garibanlıklar uzantısı ile askeri sözcüğünün dilde asgari, düşük, sıradan, görünmez bir anlam çağrıştıran bilgisi bizi yakalamış olabilir.


şarj? sorarım size. hiç mi şarzz demek gelmedi dilinin ucuna? sondaki "..zzz" uzantısının kafamızda bataryadan güç çekmenin sesi olarak mimlendiğini düşünüyorum.

ve gerekli çoğunluk sağlanırsa -ki ben hep şarj demeyi başarabilmişimdir- bu ısrarcı hataya hepimiz teslim olacağız. "şarz değil yalnız şarj cınım" diyen kalmayacak. gerekirse ilber ortaylı canlı yayına katılıp, "evet onaylıyorum şarj değil şarzz" diyecek.


ısrarlı şekilde yanlış söylenen sözcükler

ortak kullanım havuzunda, mesajlaşmalarda ve ayak üstü sohbetlerde kendini var etmeye, iktidarı ele geçirmeye mecburdur.

bu kelimeler, kendi yüzündeki maskeyi illa ki sıyırıp şahsi özgünlüğüne bir gün kavuşacak.


şimdi bir düşünün ve içtenlikle söyleyin, siz hangi kelimeleri ısrarla yanlış söylüyorsunuz?






 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
belli bir yaş

toplumda gizli bir kabul var. rivayete göre insanlar doğar, büyür ve belli bir yaşa geldiğinde bazı meselelerde işler farklılaşmaya...

 
 

    © 2035 by Annabelle. Wix

    bottom of page